Merhaba!

Hesabınıza Giriş Yapın

Hesap Oluşturmak için Tıklayın
×
Hesap Oluştur

Aşağıdan hesap oluşturabilirsin.

Zaten bir hesabınız var mı? Giriş yap
×
Merhaba! Parolanızı sıfırlamak için eposta adresinizi veya kullanıcı adınızı girin.
Giriş yapmak Tıklayın

Methemoglobinemi Nedir? Mavi İnsan Hastalığı Nedir?

Methemoglobinemi Nedir? Mavi İnsan Hastalığı Nedir?
Methemoglobinemi Nedir? Mavi İnsan Hastalığı Nedir?

Methemoglobinemi hastalığına kandaki methemoglobin (MetHb) miktarının beklenen düzeyden fazla olması neden olur. Kandaki MetHb miktarı sağlıklı bir insanda %0 ile %2 arasındadır. Bu oran %10 ile %20 aralığına yükseldiğinde vücut bunu tolere edebilir, ama bir çok semptom görülür. MetHb oranı %70 üzerine çıktığında ise ölüme sebebiyet verebilir.

Hayatı boyunca methemoglobin düzeyi yüksek olan hastalar vardır, ama onlarda bu süreç yavaş gerekleştiği ve vücut bunu tolere edebildiği için asemptomatiktirler, yani vücutlarında bir rahatsızlık gözlemlemezler. Ama bu tablo eğer ilaçlar veya toksinler yüzünden meydana gelirse bu süreç çok aniden gerçekleştiği için vücut uyum sağlayamaz ve mavi insan hastalığı dediğimiz mavi görünebilirler.

Methemoglobin Nedir?

Vücudumuzda kanla taşınan oksijen kırmızı kan hücrelerimizde bulunan hemoglobin molekülü sayesinde taşınır. Akciğerlerlere gelen hemoglobin buradan oksijenini alır, hedeflenen doku ve organa gidince de bu oksijenini bırakması gerekir.

Her bir hemoglobin molekülünün içinde demir vardır ve bu demir +2 değerlikli “ferröz” formdadır. Bu demirin +3 değerlikli “ferrik” formda olması sonucu normal hemoglobin yerine MetHb yapısından söz edilir. Methemoglobinin farkı, hemoglobine göre oksijene çok daha sağlam bir biçimde bağlanır. Hatta o kadar sağlam bağlanır ki, hedeflenen doku ve organa ulaşınca bile oksijeni bırakamaz.

Bunun sonucunda o doku oksijensiz kalır ve bu da etkilediği dokuya göre bir çok farklı semptom meydana getirir.

Methemoglobinemi Nedenleri Nelerdir?

Kırmızı kan hücrelerinin metabolizmasında veya hemoglobin yapısındaki doğuştan gelen genetik bir farklılık sonucu meydana gelebilir. Bazen de belirli ilaç ve toksinlerin etkisiyle ortaya çıkabilir.

Genetik Defekt

methemoglobinemi

Herediter Methemoglobinemi, bu hastalığın doğuştan olduğu anlamına gelir. Doğuştan farklı genetik yapı nedeniyle “NADH sitokrom B5 Redüktaz” enziminin miktarı azalmıştır. Normal eritrositlerde işleyen sistem sayesinde işe yaramayan MetHb, bizim için hayati öneme sahip olan hemoglobine dönüştürülür. Ama bu enzimin miktarında bir eksiklik varsa bu sistem sekteye uğrar.

Herediter Methemoglobineminin 2 alt tipi vardır;

Tip 1 Herediter MethemoglobinemiEnzim sadece eritrositlerde eksikdir. Buna bağlı olarak sadece siyanoz (dokulara oksijen ulaşmaması sonucu bölgenin mavi-mor bir renk alması
Tip 2 Herediter MethemoglobinemiEnzimin membrana bağlı formunun eksikliği söz konusudur. Oldukça nadir olan bu formda, enzim tüm hücrelerde eksiktir. Buna bağlı olarak çok daha geniş bir yelpazede semptomlar görülür: Mental gerilik, nörolojik kayıplar, prematür ölüm…

Genetik nedenli methemoglobinemi artışı ile ilişkilendirilmiş kalıtsal bir çok ciddi anormal hemoglobin varyantı vardır. Bu durum Hemoglobin M olarak ifade edilir. Hemoglobin M tablosunun çoğunda tyrozin aminoasiti proksimal veya distal histidin ile yer değiştirir. Bu da eritrositte bulunan ve demiri +3 değerlikten +2 değerliğe indiren enzimin çalışmasını azaltır.

Buna bağlı olarak da vücutta bulunan MetHb miktarında artış gerçekleşir. Bu varyantlarda siyanoz daha yaşamın en başından beri görülebilen bir bulgudur. Bu hastalığın da direkt olarak doğumdan itibaren görülen veya doğumdan bir kaç ay sonra başlayan iki varyantı vardır. Bu bozukluk otozomal dominant yani baskın genlerle yeni nesillere aktarılır.

İlaç veya Toksin Etkileşimi

Bu hastalığın en sık nedeni oral yolla, deriden maruz kalma veya mükoz membran yoluyla okside edici ajanların vücudumuzla etkileşimiyle olur. Bu okside edici ajanlardan bazıları direkt olarak hemoglobini MetHb’e dönüştürerek bu tabloyu oluşturur, bazılarıysa serbest oksijenleri radikal oksijene dönüştürerek hemoglobinlerin MetHb’lere dönüşmesine sebebiyet verir.

Sepsiste (vücudun bir enfeksiyona karşı verdiği aşırı tepki sonucu hayatı tehdit edebilen durum) büyük miktarda nitrik oksit salgılanır. Bu nitrik oksit ise nitrat ve MetHb meydana çıkarır. Sepsiste bulunan hastalarda, diğer hastalara göre çok daha fazla miktarda MetHb ölçülmüştür.

Methemoglobinemi Belirtileri Nelerdir?

Kandaki değişen methemoglobin miktarına göre kan renginin değişimi
Kandaki değişen methemoglobin miktarına göre kan renginin değişimi. (A) %46.8 (B) %19.2 ve (C) %4.2

Methemoglobinemi belirtileri yaşa, olayın gerçekleşme hızına ve gerçekleşme sebebine göre çok fazla değişmektedir.

6 aydan küçük bebeklerde bu hastalığın gelişmesi durumunda ishal ve dehidrasyon (vücudun su kaybetmesi) sonucunda metabolik asidoz gelişir. Bebekler metabolik asidoz gelişimine karşı daha duyarlıdırlar. Çünkü mide asit üretimleri azdır. Bol miktarda nitrit indirgeyen bakteriye sahiptirler ve onların sahip olduğu fetal hemoglobin daha kolay okside olup MetHb’e dönüşebilir.

Küçük bebeklerin eritrositlerinde biraz önce yukarda bahsettiğimiz “sitokrom B5 redüktaz” enzimi miktarı daha düşüktür. Ayrıca daha yüksek pH’lı bağırsakları yüzünden gram negatif bakterilerin üremesine daha yatkındırlar ve bunlar da nitratları nitrite dönüştürür.

İnek sütüne karşı gelişen aşırı duyarlılık sonucunda ishal yapabildiği bildirilmiştir. Ayrıca renal tübüler asidoz ile ilişkisinin gösterildiği vakalar da mevcuttur.

Parmak ucundaki mavi-mor renk değişimi "siyanoz" görülüyor.
Parmak ucundaki mavi -mor renk değişimi “siyanoz” görülüyor.

Yenidoğanlarda doku ve organlara giden oksijen miktarının azalması sonucunda siyanoz gözlemlenir. Siyanoz doğumdan hemen sonra görülebilir, yeterli oksijen alamayan parmak uçları, dudaklar gibi uç organların mavi ve mor renk alması anlamına gelir.

Methemoglobin oranının %30’un üzerine çıkması sonucunda nefes alıp vermede zorluk, mide bulantısı ve kalp atışında hızlanma görülür. Bu oran %55’e ulaşırsa halsizlik, uyku durumuna geçme, uyuşukluk ve gittikçe kötüleşen bilinç görülür. Daha yüksek seviyelerde ise kardiyak ritm bozulmaları, dolaşım bozuklukları, nöbet ve hatta ölüm görülebilir.

İlaçla ilişkili methemoglobinemide hemolitik anemi (kırmızı kan hücrelerinin ömrünü tamamlayamadan vücut tarafından yıkıma uğraması) gelişebilir. Bu etki özellikle Dapson, Sülfasalazin ve Fenasetin türevi ilaçlarda gözlemlenir. Bu anemi Heinz cisimcikleri ve bölünmüş kırmızı kan hücreleriyle karakterizedir. (Anemiler hakkında yazılmış diğer yazılarımızı tıklayarak bulabilirsiniz.)

Bazen hızlı gelişen damar içi hemoliz, böbrek yetmezliğine giden bir tabloya sebebiyet verebilir. Sarılık ve hemolitik anemi beraber görülürse bunun Hemoglobin M hastalığının bir varyantı olabileceği düşünülür ve bu da herediter methemoglobinemi ile ilişkilidir.

Methemoglobinemi Tanısı Nasıl Koyulur?

Sağlık kuruluşuna başvuran hastada yukardakilere benzeri semptomlar görüldüğünde doktor şu testleri yapar.

  • Tam Kan Sayımı
  • Arter Gazı Testi
  • Kanda MetHb Düzeyi Tayini
  • Kan Rengi İncelemesi
  • Enzim Seviye ve Aktivitelerini Kontrol Etmek için Bazı Testler

Kandaki MetHb varlığını gösteren testlerden birisi de Potasyum Siyanür Testi olarak bilinir. Normalde kan rengi kırmızıyken, MetHb miktarı arttıkça kan rengi koyulaşır. Oksijen verilen kanın daha parlak kırmızı rengi olması beklenirken, MetHb miktarı artan kanda renk değişimi olmadığı görülür. Ama potasyum siyanür eklenirse rengi kırmızıya döner.

Methemoglobinemi Tedavisi Nedir?

Eğer bir uzman doktor tarafından methemoglobinemi tanısı koyulursa, bundan sonraki süreçte en önemli adım bu durumun sebebini bulmaktır.

Herediter tip 1 methemoglobinemi iyi seyirli bir hastalıktır. Ama bu kişiler oksidan türde ilaç kullanmamalıdırlar. Ama eğer kozmetik kaygılar mevcutsa veya bilmeden oksidan bir ilaç kullanımı olursa tedavi gerekir. Günlük 3 veya 4 doza bölünmüş 300-600 mg Askorbik Asit (C vitamini) fayda gösterir.

Eğer ilaç kaynaklı bir methemoglobinemi tablosu mevcutsa klasik ilk adımdaki tedavi yöntemi hastaya damardan metilen mavisi vermektir. Metilen mavisi, NADPH molekülünden bir elektron alarak kandaki methemoglobin miktarını azaltır.

Oksidan ilaç kaynaklı bir methemoglobinemi durumunda eğer hasta semptomatikse kandaki MetHb oranını %20’ye indirmek gerekiyorken, eğer hastada gözlemlenen bir semptom yoksa %30 civarlarına indirmek ilk hızlı tedavi için yeterli olacaktır. Metilen mavisinin etkili olması için yanında Dekstroz (basit şeker) verilir.

Ayrıca N-Asetilsistein, Simetidin ve Ketoconazol gibi şu an deneme aşamasında olan bir kaç ilaç bu tablonun tedavisi için umut verici sonuçlar göstermişlerdir.

Metilen mavisi tedavisi başarısız olursa son çare olarak kan transfüzyonu yapılmaktadır.

Ortopne yazımız ilginizi çekebilir.

Methemoglobinemiye Neden Olan İlaçlar Nelerdir?

En sık lokal anestezikler olmak üzere sülfonamidler, dapson, fenasetin, primakin, benzokain türevi ilaçlar neden olur. Lokal anestezik olarak kullanımı çok yaygın olan Prilokain, çocuklarda methemoglobineminin en sık nedenlerinden birisidir.

Methemoglobinemi Ölümcül Bir Hastalık Mıdır?

Eğer zamanında tespit edilip hızlı bir tedavi uygulanmazsa ölümcül olabilen bir hastalıktır.

Methemoglobinemi Nasıl Önlenir?

Eğer ailenizde bu hastalığa sahip birisi varsa, çocuk sahibi olmadan eşinizle beraber test yaptırıp uzmanlardan destek almalısınız. Eğer çocuğunuz varsa ona da test yaptırmanız gerekmektedir. Çünkü şu an sağlıklı olsanız bile gelecekte herhangi bir ilaç veya oksidan maddeyle etkileşiminizde ölümcül olabilen bu tabloya yakalanabilirsiniz. Ayrıca içilen su da bu hastalığa sebebiyet verebileceği için, temiz su kaynakları tüketilmelidir.

Çocuğumda Methemoglobinemi Var, Ne Yapmalıyım?

Yukarıda da isimleri geçen oksidan nitelikte ilaçları asla kullanmamalısınız. Kuyu suyu gibi temizliği şüpheli su kaynaklarını asla kullanmamalısınız. Turp,şalgam ve pancar gibi sebzeler bol miktarda nitrit içerdiği için tüketilmemelidir. Yapılacak girişimsel işlemlerde veya herhangi bir reçeteyi yazmadan önce doktorunuzu bilgilendirmelisiniz.

Diğer hastalıklar hakkındaki yazılarımız için tıklayın.

Kaynak: PubMed ve The American Journal of the Medical Sciences