Fenilketonüri hastalığı anne ve babadan gelen çekinik genlerle çocuğa aktarılan metabolik bir hastalıktır. Fenilalanin amino asidini metabolize eden enzimin aktivitesi düşer ve kanda fenilalanin birikmeye başlar. Bu madde sinir sistemi için toksik bir maddedir. Bu nedenle birikimi özellikle zihinsel yetersizliğe yol açar.
Yenidoğan tarama testleri ile tanı konabilmektedir. Tedavisi fenilalanin tüketmemekten geçer. Diyete uyulduğu takdirde kişi normal bireylerden farksız olarak yaşamını devam ettirebilir. Ölümcül bir hastalık değildir ancak çok ağır zihinsel yetersizliğe sebep olabileceğinden hayat kalitesini etkiler.
Fenilketonüri Hastalığı Nedir?
Fenilketonüri hastalığı, tetrahidrobiopterin metabolizmasındaki bozukluğa bağlı olarak, karaciğerde üretilen fenilalanin hidroksilaz enziminin aktivitesindeki yetersizlik ile ortaya çıkan bir metabolik hastalıktır. Bu enzim fenilalanin amino asidini tirozin amino asidine dönüştürür.
Fenilalanin hidroksilaz enziminin aktivitesi azaldığında kanda fenilalanin birikmeye başlar. Kandaki fenilalanin değeri 2 mg/dL’nin üzerine çıktığında geri dönüşümsüz beyin hasarına sebep olur. Tirozin amino asidini üreten farklı mekanizmalar olduğundan tirozin eksikliği görülmez.
Fenilalanin Amino Asidi Nedir?
20 çeşit amino asitten biri olan fenilalanin vücutta sentezlenemez, mutlaka dışarıdan alınması gerekir. DNA ve oksijenin kanda taşınmasını sağlayan hemoglobin proteininin yanı sıra pek çok enzim ve hormonun da yapısına katılır. Ayrıca cilt bütünlüğünü sağlamada etkilidir.
Tüm bu özellikler göz önünde tutulduğunda hiç fenilalanin tüketilmemesi yaşamla bağdaşmaz. Sağlıklı bireyler ihtiyaç fazlası fenilalanini, tirozine dönüştürerek miktarını belirli sınırda tutsa da fenilketonüri hastalarında fenilalanin kanda birikir. Bu nedenle tedavi yöntemi fenilalanin tüketimini sınırlandırmaktır.
Fenilketonüri Hastalığının Görülme Sıklığı Nedir?
Fenilketonüri hastalığı dünyada en sık Türkiye’de görülür. Ülkemizde her 6500 yeni doğan bebekten 1’i fenilketonüri ile doğar. Bu da Türkiye’de her sene 150-200 kadar fenilketonüri hastası çocuğun doğduğu anlamına gelir.
Ülkemizde bu kadar sık olmasının önemli sebeplerinden biri yüksek akraba evliliği oranıdır. Dünyada hastalık genini taşıyıcılık oranı 1/50 iken ülkemizde bu oran 1/25 ile 2 kat daha sıktır.
Fenilketonüri Hastasının Kardeşleri Risk Altında mıdır?
Genetik olarak aktarılan bir hastalık olduğundan kardeşlerden birinde varsa mutlaka araştırılmalıdır. Çekinik genle aktarılması sonucu her doğan çocukta hastalık görülme ihtimali %25’tir. Bu oran her yeni doğan çocukta korunur, 4 çocuktan yalnızca 1’i hasta olacak şeklinde anlaşılmamalıdır, tüm çocukları hasta olan aileler olduğu bilinmektedir.
Akraba evliliği, çekinik genlerin birleşme ihtimalini ve dolayısıyla hastalık görülme sıklığını artırır.
Fenilketonüri Tipleri Nelerdir?
Fenilketonüri, kandaki fenilalanin düzeyinin ne kadar yüksek olduğuna göre dört farklı gruba ayrılır.
- Klasik fenilketonüri hastalığı olan kişilerde, kan fenilalanin düzeyi 20 mg/dL’nin üzerindedir. Fenilalanin hidroksilaz enzim aktivitesi %1’in altındadır.
- Orta derecede fenilketonüri hastalığı olan kişilerde, kan fenilalanin düzeyi 10-20 mg/dL arasındadır. Fenilalanin hidroksilaz enzim aktivitesi %1 ile %5 arasındadır.
- Hafif derecede fenilketonüri hastalığı olan kişilerde, kan fenilalanin düzeyi 6-10 mg/dL arasındadır. Fenilalanin hidroksilaz enzim aktivitesi %5 ile %10 arasındadır.
- Hafif hiperfenilalaninemide, kan fenilalanin düzeyi 2-6 mg/dL arasındadır. Fenilalanin hidroksilaz enzim aktivitesi %10’un üzerindedir.
Maternal Fenilketonüri Hastalığı Nedir?
Anne karnındaki bebeğe annedeki yüksek fenilalaninin geçişiyle maternal fenilketonüri hastalığı oluşur. Yapılan araştırmalar ile anne karnındaki bebekte kan fenilalanin değerinin annenin kanındaki fenilalanin değerinin 1.3 katı olduğu tespit edilmiştir. Bebekte maksimum tolere edilebilecek değer 6 mg/dL olduğundan annede hamilelik öncesinde ve süresince kan fenilalanin değerinin sıkı diyet ile 4 mg/dL’yi geçmemesi sağlanmalıdır.
Fenilketonüri Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Fenilalanin amino asidinin vücutta birikmesi çeşitli belirtilere sebep olur. En toksik etkiyi sinir sistemi üzerinde gösterir. En sık rastlanan belirti ise normal fenilalanin metabolizmasının bozulması sonucunda farklı atık maddelerin oluşturulmasıyla ortaya çıkan tipik kokudur.
- En tipik belirtisi idrardaki bal kokusudur, bu kokuyu küf ya da fare idrarı kokusu olarak tanımlayanlar da vardır. Kandaki yüksek fenilalanin metabolize edilemediğinden alternatif yolaklarla atılmaya çalışılır. Koku bu yolaklardan biri olan fenilasetik asitten kaynaklanır ve tüm vücut sıvılarından alınabilir.
- Genellikle fenilketonüri hastası çocuklar anne babalarına göre daha açık tenli ve açık renk gözlü olur. Bunun sebebi kandaki yüksek fenilalanin düzeyinin renk pigmenti olan melanin sentezini baskılamasıdır. Ancak bu durum %60 oranında hastada görülür. Kişinin esmer olması fenilketonüri hastası olmadığını göstermez. Ülkemizde esmer nüfus yaygın olduğundan ebeveynlerinden çok daha açık tonlarda fiziksel özellikleri olan çocuklar dikkat çekmektedir.
- Beyin gelişimini etkileyen bir hastalık olduğundan çocuğun gelişme basamaklarında geri kalması da önemli bir belirtidir. Doktor tarafından en erken 2 aylıkken gelişim geriliği tespit edilebilir. 2 aylık bir bebek annesini tanımıyorsa, baş boyun kontrolünü hiç sağlayamıyorsa gelişiminin geri olduğu söylenebilir.
- Beyin gelişimi etkilendiğinden çocuğun kafası küçük olur (mikrosefali). Anne sağlıklıysa hamilelik süresince yüksek fenilalanin plasenta aracılığıyla uzaklaştırılır. Bu nedenle doğumda herhangi bir anormallik görülmez, baş çevresi de doğumda normaldir, hastalık ilerledikçe mikrosefali gelişir.
Fenilketonüri Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?
- Kesin tanı kan fenilalanin düzeyi bakılarak konur, sağlıklı bireylerde 2 mg/dL’yi aşmaz. Kan fenilalanin düzeyinin yükselebilmesi için çocuğun beslenmesi ve fenilalanini vücuduna alması gerekir. Fenilalanin metabolize edilemediğinden zamanla kandaki değeri yükselir ve tespit edilebilir hale gelir.
- İdrarda tipik koku vardır, bu kokunun varlığı olfaktör test olarak adlandırılır.
- Fenil pirüvik asit idrarla atıldığı zaman FeCl3 testi pozitif çıkar. İdrar üzerine FeCl3 damlatıldığında kısa süreli renk değişikliği gözlenir. Bu testin pozitif çıkabilmesi için çocuğun beslenme süresi daha uzun olmalıdır, yeni doğan bebeklerde yanlış negatif sonuçlar çıkabileceğinden bu test tercih edilmez.
Fenilketonüri Tedavisi Nasıldır?
Tedavi fenilalanin olmayan ya da az olan diyet ile yapılır. Fenilalanin içeren besinlere örnek olarak hayvansal besinler, un, kuruyemiş, kuru baklagilleri verebiliriz. Bu besinler tüketilmediğinde vücudumuz gerekli amino asitleri alamaz. Bu nedenle fenilalanin dışındaki diğer amino asitleri içeren özel mamalar ve çeşitli düşük proteinli gıdalar üretilmiştir.
Fenilketonüri tipine göre diyet şekli de değişkenlik gösterir.
- Yapılan çalışmalarda toplumda sağlıklı bireylerin bazılarında kan fenilalanin düzeyinin 2-6 mg/dL arasında olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle hafif hiperfenilalaninemiyi tedavi etmeye gerek olmadığı görülmüştür.
- Hafif fenilketonüri hastalarında protein diyeti ile fenilalanin alımını kısıtlamak yeterlidir.
- Orta ve klasik fenilketonüri hastalarında ise fenilalanin bulundurmayan özel mamalar ve diğer gıdalar yaşam boyu kullanılmalıdır.
Vasoxen ilaç yazısı dikkatinizi çekebilir.
Fenilketonüri için tarama testi var mı?
Topuk kanı ile yapılan yenidoğan taramasında taranan hastalıklardan biridir. Doğar doğmaz yapılan ölçümlerde yanlış negatif sonuçlar çıkabilmektedir, test beslenmeden sonra 48-72. saatlerde yapılmalıdır.
Fenilketonüri tedavisi ne kadar sürmeli?
9-12 yaşa kadar olan tedavi çocuğun gelişimi hızlı olduğundan ayrıca önem taşır ancak yaşam boyu tedavi devam etmelidir. Yapılan çalışmalarda okul çağında tedavi bırakıldığında okul başarısının, iş hayatındayken bırakıldığında çalışma başarısının düştüğü tespit edilmiştir.
Fenilketonüri tedavisi ne kadar etkili?
Doğduktan birkaç gün sonra fenilketonüri tanısı alan ve tedavisi başlanan bireyler ile normal bireyler arasında gelişimsel olarak bir farklılık gözlenmez. Ancak tedavi zamanında başlanmazsa geri dönüşü olmayan ağır zihinsel yetersizliğe yol açar, kişi kendi bakımını yapamayacak durumda olabilir.
Fenilketonüri hastası bir kişi çocuk sahibi olabilir mi?
Anne tamamen sağlıklıysa, baba fenilketonüri hastasıysa çocuklar taşıyıcı genotipte olacağından hasta olmazlar.
Anne hasta ise baba tamamen sağlıklı olsa bile maternal fenilketonüri bebeği etkiler. Kan fenilalanin düzeyi 4 mg/dL’nin altında tutulmazsa genellikle düşük gerçekleşir. Bebek doğsa bile anne karnındayken ağır beyin hasarı ve mikrosefali, çok düşük doğum ağırlığı, doğumsal kalp hastalıkları ortaya çıkmaktadır.
Kaynak: Mayo klinik
Cevap Yazın