Otoimmün hepatit vücudun bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırması sonucu oluşmaktadır. Bağışıklık hücrelerinin karaciğere saldırması sonucunda karaciğer iltihaplanır ve hasar meydana gelmektedir. Bu durumun sonucunda karaciğer hücreleri görevlerini yerine getirememeye başlar.
Bu karaciğer hastalığının tipleri nelerdir? Hasar görmüş karaciğerin tedavisi ile ilgili bilmeniz gereken tüm bilgileri sizler için araştırdık ve bir yazıda toparladık.
Otoimmün Hepatit Nedir?
Karaciğer karnın sağ tarafında bulunan ve protein üretimi, şeker depolanması ve safra salgılamak başta olmak üzere çok sayıda görevi olan bir organdır. Sebebi tam olarak belli olmayan bir sebeple bağışıklık hücrelerinin karaciğer hücrelerini hedef almasına otoimmün hepatit denir. Bu durum kontrol altına alınmaz ise siroza ve ölüme sebep olabilmektedir.
Otoimmün karaciğer hastalığı olarakta bilinen bu rahatsızlık dünyada her 100.000 kişide 2 kişi olan nadir bir hastalıktır. Avrupa kıtasında yapılan araştırmalara göre her 100.000 kişide 15-25 kişide görüldüğü gösterilmiştir. Ülkemizde bu konuda yapılmış sağlıklı bir araştırma yoktur.
Otoimmün Hepatit Tipleri
Otoimmun hepatitler karaciğere saldıran savunma hücrelerinin türüne göre sınıflandırılmaktadır. Sınıflandırma hastalığın yaşam süresi başta olmak üzere tedavi süreci ve hastalığın tekrar etme riski konularında bilgi verici olmaktadır. Tip1 ve Tip2 olmak üzere 2 tipi bulunmaktadır.
Tip1 Otoimmun Hepatit
Tip1 otoimmun hepatit en sık görülen(Toplam hastalığın %80) tiptir. Özellikle Amerika kıtasında görülme sıklığı çok yüksektir(Toplam hastalığın %96). Her yaşta görülse bile en fazla 40 yaş öncesinde görülmektedir. Hastalarda karaciğerlere saldıran serum antinükleer antikorları (ANA) ve düz kas antikorları (SMA) bulunmaktadır. Bu kişilerde genellikle şu hastalıklarda görülmektedir;
- Çölyak Hastalığı
- Romatoid Artrit
- Ülseratif Kolit
- Tip1 Diyabet
- Otoimmun Tiroidit
Genellikle bağışıklık sistemini baskılayan tedavi sonrası belirtiler azalmakta ve geçmektedir. Ancak tekrarlama ihtimali bulunmaktadır. Tip1 içinde de hangi gende mutasyon olduğuna göre tedaviye cevap verme, tekrarlama oranı ve karaciğer nakli gerektirme gibi durumlar değişiklik göstermektedir.
Tip2 Otoimmun Hepatit
Tip2 Otoimmun Hepatit genellikle çocuklarda(2-14 yaş aralığı) görülmektedir. Hastalığın en ciddi formudur. Hastalarda anti- karaciğer böbrek mikrozomal antikor tip1 (anti-LKM1) ve anti-karaciğer sitozol tip1 (anti-LC1) antikorları bulunmaktadır. Bu kişilerde şu hastalıklarda görülebilmektedir;
- Vitiligo
- Tip1 Diyabet
- Otoimmun Tiroidit
Genellikle yaşları küçük kişiler için uzun dönemde karaciğer yetmezliğe gitme oranları oldukça yüksektir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır.
Otoimmün Hepatit Nedenleri
Otoimmun hepatit nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Hastalığa yakalanan kişilerin %70’i 15-40 yaş arası kadınlardır. Bazı kişilerin hastalığa neden daha yatkın olduğu konusunda araştırmaların sonucunda genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu gösterilmiştir. Genetik olarak otoimmun karaciğer hastalığı olma ihtimali yüksek genler şu şekildedir;
- HLA DRB1
- HLA DR3
- HLA DR4
- HLA B8
Otoimmünite (Vücudun savunma hücrelerinin vücut hücrelerine saldırmas) gelişen kişilerde görülme sıklığı fazladır. Çünkü savunma hücrelerinin vücut hücrelerini tanıma sorunu bulunmaktadır. Bu sebeple karaciğer hücrelerini tanıyamayıp saldırmak riski artmaktadır. Otoimmünite hastalıkları ise şu şekildedir;
- Otoimmun Tiroidit
- Graves Hastalığı
- Ülseratif Kolit
- Vitiligo
- Romatoid Artrit
- Skleroderma
- Sjögren Sendromu
- Sistemik Lupus Eritematozus
Otoimmünite nasıl geliştiği tam olarak belli değildir. Genetik yatkınlığın yanı sıra bazı virüslerin ve ilaçların etkili olduğu gösterilmiştir. İlk otoimmünite hastalığı hepatit olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden dikkatli olunması gerekmektedir. Otoimmüniteden sorumlu tutulan virüsler şu şekildedir;
- Kızamık
- Kızamıkçık
- Hepatit A
- Hepatit B
- Ebstein Barr
Otoimmün karaciğer hastalığından sorumlu tutulan ilaçlar şu şekildedir;
- Nitrofurantion
- Minosiklin
- Halotan
- Atorvastatin
- Diklofenak
Otoimmün Hepatit Belirtileri
Otoimmün hepatit belirtileri kişiye ve hastalığın tipine göre değişiklik göstermektedir. Ancak çoğunlukla yorgunluk ve halsizlik şikayetleriyle ortaya çıkmaktadır. Bu iki belirtide insanların farklı bir çok şeye yordukları için genellikle doktora başvurmazlar. Hastalık ilerlemesi ile birlikte başka belirtilerin eklenmesi sonucunda doktora başvurulur. Yorgunluk ve halsizlik haricinde en sık görülen belirtiler şunlardır;
- Karın Ağrısı
- Eklemlerin Ağrıması
- Kaşıntı
- Mide Bulantısı
- İştah Kaybı
Otoimmun karaciğer hastalığı karaciğerin büyümesine sebep olmaktadır. Büyüyen karaciğer sağ tarafta kaburgaların altında hissedilebilmektedir. Dokunulduğunda kişiye ağrı vermektedir. Karaciğer hasarının arttığı durumlarda sarılık görülebilir. Sarılık geliştiğinde nadir görülen otoimmun hepatit belirtileri görülmektedir. İşte o belirtiler;
- Koyu idrar
- Açık renk dışkı
- Zihin bulanıklaşması (Konfüzyon)
- Karında sıvı birikmesi
- Adet görememe
Otoimmun Hepatit Tedavisi Var Mı?
Otoimmun hepatit tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi amacı belirtileri hafifletip yok etmek ve hastalığın ilerleyişini durdurmaktır. Bunun içinde en fazla kullanılan steroid prednizon ilacı kullanılır. Bu ilaç bağışıklık hücrelerini baskılayıp karaciğer hasarının önüne geçmektedir. Steroid prednizona ek olarak azatioprin gibi çeşitli ilaçlar eklenebilmektedir.
Otoimmun hepatit tedavi süreci boyunca bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmaktadır. Genellikle tedavi süreci 1 yıl sürmektedir. Ancak hastalık tekrardan nüks ettiğinde tedavi süreci en başından başlar ve daha uzun sürer. Bağışıklık sisteminin baskılanması için kullanılan ilaçlar başta kemikler olmak üzere pek çok organa olumsuz etkisi bulunmaktadır. Uzun süreli sterid kullanımına bağlı gelişecek durumlar ;
- Şeker Hastalığı
- Zayıflamış Kemikler
- Yüksek Tansiyon
- Optik Sinir Hasarı
- Kilo Alma
- Enfeksiyonlara Yakalanma Riskinde Artış
Özellikle yaşı küçük olan kişilerin tedavi süreci boyunca dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü kemiklerin gelişmesi ve güçlenmesi gereken dönemde uzun süreli steroid kullanımı kemikleri olumsuz etkilemektedir. Bu kişilerin mutlaka kalsiyum ve D vitamini takviyesi kullanmaları önerilir.
Hastalık kontrol altına alınmaz ve karaciğer yetmezliği gelişen kimselerde karaciğer nakli yapılmaktadır. Karaciğer nakli sonrasında yaşam süresi yükselir. İstatistiklere göre 5 yıl sonra hastaların %90’ı yaşamını sürdürmeye devam etmektedir.
Otoimmun Hepatit Yaşam Süresi ve Genel Bilgiler
Otoimmun hepatit oldum diyen kişinin en büyük korkusu siroz olmaktır. Öncelikle siroz hastalığın çok ileri evresidir. Tedavi süreci boyunca doktorun dediklerine uyulduğu takdirde siroz gelişmeden hastalık kontrol altına alınabilir. İlaçlarla kontrol altına alındıktan sonra AST ve ALT başta olmak üzere 6 ayda bir karaciğer fonksiyonlarını gösteren test yapılması gerekmektedir.
Tedavi sürecinin bu kadar uzun ve bitmeden devam etmesi sebebiyle bazı kişiler bu plana uymayabiliyor. Randevulara gelmeme veya ilaç kullanmama gibi durumlarda hastalık tekrardan alevlenebilmektedir. Bu durumda veya bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçların etki etmediği durumlarda siroz gelişebilmektedir. Sirozun gelişmesi sonucunda karaciğer yetmezliğine kadar giden bi durum ortaya çıkabilir.
Otoimmun hepatit yaşam süresi steroid tedavisine yanıt veren kişilerde 10 yıllık sağ kalım oranı %84 ile 94 arasında olduğu görülmüştür. Hiç bir tedavi almayan kişilerde ise hastaların %40 ile 50’si 6 ay ve 5 yıl arasında öldüğü görülmüştür.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu yazısı ilginizi çekebilir.
Otoimmün Hepatit Bulaşır Mı?
Otoimmün hepatit vücudun kendine karşı savaşması sonucunda oluşur. Bu sebeple asla bulaşmaz.
Otoimmün Hepatit Tanısı Nasıl Konur?
Otoimmün hepatit tanısı koymak için AST, ALT ve bilirubin gibi karaciğer fonksiyonlarını gösteren test yapılır. Testlerin sonucu ve hastalığa özgü SMA anti- LKM1 gibi antikor varlığı tanı koydurur. Şüpheli durumlarda karaciğer biyopsisi yapılarak durum netleştirilir.
Kaynak: verywellhealth
Cevap Yazın