İlaç Erüpsiyonu, herhangi bir ilacı kullandıktan sonra cildimizde istenmeyen yan etki gerçekleşmesi anlamına gelir. Derimizde bir çok farklı semptoma neden olabilen bu tablo, çoğu ilaç yüzünden meydana gelebilir ve bazen ölüme kadar uzanabilen ağır durumlara sebebiyet verir. Herbiri birbirinden farklı lezyonlara sebebiyet verdiği için hepsi ayrı ayrı bilinmelidir.
İlaç Erüpsiyonu Nedir?
İlaç erüpsiyonu, asemptomatik döküntülerden yaşam tehdit edici acil durumlara kadar değişebilen geniş yelpazeli bir durumdur. Yüksek sıklıklarda görülmesi ve ölümle ilişkili tablolara yol açabilmesi sebebiyle ilaç erüpsiyonu ihtimali olan hastalar yakın takip edilmeli ve hızlıca tanı koyulup tedavi edilmelidir.
Tanım olarak kutanöz kelimesi “deriyle alakalı” anlamına geldiği için, bazı kaynaklarda kutanöz ilaç erüpsiyonları diye de görebilirsiniz.
İlaç reaksiyonları genellikle yaşlı bireylerde daha sık görülebilir, bunun sebebi de yaşa bağlı olarak metabolizma işleyişlerinde görülen değişimler, ilaçların vücuttan atılışının yavaşlaması ve sahip oldukları hastalıklara bağlı olarak çok fazla ilaç kullanmaları olarak gösterilebilir.
Aslında tüm ilaçlar reaksiyona sebep olabilir. Her çalışmada oranı değişebilse de en sık yan etki gözlemlediğimiz ilaç türleri antibiyotikler, antiepileptikler ve non-steroid anti-inflamatuarlar vardır. Tüm ilaç reaksiyonlarına göre oranladığımızda %30’unun ilaç erüpsiyonu olduğunu görürüz. Normal nüfusun da %1-8’inde ilaç erüpsiyonu görüldüğü araştırmalarla ortaya konulmuştur.
İlacın sadece kendisi değil, bireysel faktörler de ilaç erüpsiyonu gelişme ihtimalini çok etkilerler. Genetik faktörlere ek olarak çoklu ilaç kullanımı, HIV, CMV ve EBV gibi viral enfeksiyonlar ve bazı ek hastalıkların varlığı (maligniteler, otoimmun hastalıklar, kronik böbrek ve karaciğer hastalıkları) gibi kişisel faktörler de çok etkilidir.
İlaç Erüpsiyonu Semptomları Nelerdir?
Bir ilaç erüpsiyonu geliştiğinde görülen kliniği, literatürde yerleşik bir kural mevcut olmasa bile hafif, orta veya şiddetli olarak kategorize edebiliriz.
İlaç erüpsiyonu için tarif edebileceğimiz tek bir spesifik klinik yoktur. Çok farklı çeşitlerde görülebilir, çok farklı sistemleri etkileyebilir.
İlaç erüpsiyonu geliştiğinde en sık makülopapüler ilaç erüpsiyonu görülür. İlacın verilmesinden dakika sonra dakikalar içerisinde anafilaksi gelişebilir ve yüksek mortaliteye sahip TEN (Toksik Epidermal Nekroliz) gibi şiddetli reaksiyon tipinde de görülebilirler.
Yüksek ateş, hipotansiyon, solunum sıkıntısı, ve mukozal tutulum benzeri bazı bulgular şiddetli ilaç reaksiyonunu düşündürmelidir. Şiddetli ilaç erüpsiyonunda görülebilecek bazı bulgular ise şöyledir;
Kutanöz Özellikler | Sistemik Bulgular | Laboratuar Bulguları |
---|---|---|
Deride Ağrı, Yanma | Yüksek Ateş | Belirgin Eozinofili |
Konflüan Eritem | Lenfadenopati | Lenfositoz (Atipik Lenfositiklerle Birlikte) |
Fasial Ödem | Artralji/Artrit | Lökopeni |
Büller veya Epidermal Ayrışma | Nefes Darlığı, Wheezing, Stridor, Hipotansiyon | Anormal Karaciğer veya Böbrek Fonksiyon Testleri |
Mukozal Erozyonlar | Internal Organ Tutulumu | Trombositopeni |
Nekroz | ||
Paalpablb Purpura | ||
Ürtiker | ||
Dudak/Dilde Ödem |
Tanısı çok zor bir tablodur. Herhangi bir doktora başvurduğunuzda eğer ilaç erüpsiyonu tanısından şüphelenirse size;
- Hangi ilaçları ne kadar kullandığınızını tam listesi,
- Geçmişte yaşamış olduğunuz bir ilaç ya da yiyecek alerjisi öyküsü,
- Bir virüs veya bakteri bulaşınızın olup olmadığı,
- Uyuşan bir enfeksiyonunuzun, metabolik bozukluğunuzun veya bağışıklık yetmezliğinizin olup olmadığını sorabilir.
Bunlara ek bir kaç daha soruyla beraber ayrıntılı bir öykünüzü aldıktan sonra fizik muayene kısmına geçer. Cildinizdeki değişimleri inceleyip belirleyici bir tanı koymaya çalışır. İlaç erüpsiyonlarına klinik yaklaşımda asıl önemli olan ilaç ve klinik tablo arasında sağlam bir nedensellik ilişkisi kurmaktır.
Bu tanıyı kolaylaştırmak için, bir çok ölçek belirlenmiştir. Bunlardan birisi Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası İlaç Gözlem Programını yürüten Uppsala İzlem Merkezi’nin oluşturduğu nedensellik değerlendirme sistemidir.
Diğer bir ölçek ise Naranjo İlaç Yan Etki Olasılık Ölçeğidir. 10 soruluk bir anket formundan oluşan bu ölçekte “evet”, “hayır” veya “bilinmiyor” şeklinde farklı cevaplar ve bu cevaplara ait skorlar bulunmaktadır. Tüm sorular cevaplandıktan sonra cevaplara ait skorlar toplanır. Toplam puan 9’dan büyük ise nedensellik ilişkisi “kesin”, 5-8 puan arasındaysa “olası/olabilir”, 1-4 puan arasındaysa “mümkün/olanaklı”, 0 veya daha küçükse “şüpheli” olarak değerlendirilir.
Sorular | Evet | Hayır | Bilinmiyor |
---|---|---|---|
1.Bu reaksiyon ile önceden bilinen kesin raporlar var mı? | +1 | 0 | 0 |
2.Olay şüphe edilen ilaç uygulamasından sonra mı ortaya çıktı? | +2 | -1 | 0 |
3.İlaç kesildiğinde veya spesifik bir antagonist verildiğinde reaksiyon düzeliyor mu? | +1 | 0 | 0 |
4.İlaç tekrar uygulandığında reaksiyon tekrarlıyor mu? | +2 | -1 | 0 |
5.İlaç dışında reaksiyona yol açabilecek başka nedenler var mı? | -1 | +2 | 0 |
6.Plasebo verildiğinde reaksiyon tekrar ortaya çıkıyor mu? | -1 | +1 | 0 |
7.İlaç kan veya diğer vücut sıvılarında toksik sayılabilecek konsantrasyonlarda saptandı mı? | +1 | 0 | 0 |
8.İlaç dozu artırıldığında reaksiyon daha şiddetli veya doz azaltıldığında daha az şiddetli mi? | +1 | 0 | 0 |
9.Daha önce hastanın bu ilaca veya benzer bir ilaca herhangi bir maruziyetinde benzer bir reaksiyon görüldü mü? | +1 | 0 | 0 |
10. Reaksiyon herhangi bir objektif kanıt ile teyit edildi mi? | +1 | 0 | 0 |
İlaç Erüpsiyonu Tanısı Nasıl Koyulur?
Buraya kadar bahsettiğimiz şeyler genellikle tanıyı koymak için yeterli olsa da, bazı vakalarda bazı ek tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. Bu duruma gelinirse eğer bazı laboratuvar tetkileri tercih edilir.
Dermatolojik bir hastalıkta şüphelenilen tanıyı doğrulamak veya diğer yöntemler yetersiz kaldığında kesin tanıya ulaşmak için biyopsi yapmak tercih edilebilir. Histopatolojik değerlendirme yapılarak bu tablonun klinik tiplerinin ayrımı yapılabilir ve diğer ayırıcı tanılar dışlanarak hızlıca tedaviye başlanabilir.
Histopatolojik incelemede Perivasküler, Nodüler ve diffüz, Vezikülobüllöz, Püstüler, Vaskülit, Folikülit ve Perifoliküllit, Fibrozan Dermatit veya Pannikülit sınıfında lezyonlar görülebilir.
Ayrıca bunlara ek olarak doktorunuz sizden şu testleri de isteyebilir;
- Tam Kan Sayımı
- Serum Biyokimya (Özellikle ciddi semptomu olanlarda böbrek-karaciğer fonksiyonlarını belirlemek ve elektrolit dengesini incelemek için)
- Antikor ve Immunoseroloji Testleri
- Kültür
- Ürinanaliz, Gaitada Gizli Kan Testi, Vaskülit Şüphesi İçin X-Ray Görüntüleme
- Deri Yama Testi
İlaç Erüpsiyonu Tipleri Nelerdir?
İlaç Erüpsiyonlarının en çok görülen bir kaç tipi ise şöyledir:
Ekzantematöz İlaç Erüpsiyonu
En sık görülen ilaç erüpsiyonu tipidir ve “Morbiliform” veya “Makülopapüler” İlaç Erüpsiyonu ismiyle de bilinir. %95 oranında görülen bu lezyonların, ilaç alımından itibaren 1-3 hafta içerisinde görülmesi beklenir.
Genellikle gövdeden başlayan ve ekstremitelere (kol ve bacaklara) doğru yayılım gösteren simetrik, yaygın eritemli makülopapüller döküntüler şeklinde görülürler. Hafif ateş, kaşıntı ve eozinofili de görülebilir. Palmoplantar (avuç içleri ve ayak tabanları) tutulum da sık görülür.
Bu lezyonlar görüldüğünde ilk yaklaşım ilacın kesilmesidir ve bunu takip eden 1-2 hafta içerisinde lezyonlar geriler.
Ürtiker ve Anjioödem
Ürtiker: Halk arasında kurdeşen ismiyle bilinen bu tablo, ciltte birden meydana gelen ortası soluk kaşıntılı, kırmızı ve yüzeyden kabarık ve yaklaşık 24 saatte kaybolan deri döküntülerini tarif etmek için kullanılır.
Anjioödem: Gode bırakmayan (parmakları basıp çekince deride çöküntü oluşturmaması), eritem (kılcal damarlarda kan toplanması yüzünden derinin kızarması) görülmeyen, keskin sınırları olmayan ödemli ve 24 saatten uzun sürebilen lezyonlardır. Hasta o anki durumu yanma, basınç ya da ağrı hissiyatı olarak tarifler.
Bu lezyonlar da ilaç erüpsiyonlarında sık görülür. Daha çok atopik bireylerde görülme ihtimalleri yüksektir. Anaflaksi gelişme riski mevcuttur ve daha çok parenteral ilaçlar sebep olur.
Genellikle ilacı alımı takriben ilk 36 saat içerisinde ortaya çıkan lezyonların olması bu tabloyu düşündürür.
Fiks İlaç Erüpsiyonu
İlaç alımı sonucu hep aynı bölgede görülen morumsu eritem, ödem ve bazen bül oluşumuyla meydana gelen oval veya yuvarlak plaklarla karakterize ilaç erüpsiyonudur.
İlaç alımını takip eden birkaç saat veya gün içerisinde meydana gelebilir. Aktif halde olan lezyonları mor renge çalan eritemli, yuvarlak veya oval, keskin sınırlı genellikle soliter nadiren birden fazla bulunan plaklardır. Deride yanma hissiyatı olabilir veya lezyon merkezinde vezikül/bül oluşumu görülebilir.
Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar), dudaklar, oral mukoza, genital ve perianal bölge en sık etkilenen bölgelerdir. Ateş, bulantı, kusma, halsizlik görülebilir. İlaç kesilmesinden sonra birkaç hafta içerisinde geriler.
SDRIFE (Symmetrical drug-related intertriginous and flexural exanthema)
Vücut, daha önce karşılaştığı bir etkenle daha sonra tekrar karşılaşırsa bu sefer çok daha kuvvetli bir tepki verir. Eğer bir hasta daha önce topikal olarak uygulanan bir ilaca karşı duyarlanmışsa bu etken ilaç oral, parenteral veya solunum yoluyla sistemik olarak alınırsa bu yaygın ekzematözlü tablo oluşur.
İlacın alımını takip eden 1-14 gün içerisinde gerçekleşir. Bu tablo simetrik olarak genellikle göz etrafı, boyun, inguinal bölge, aksilla, kalça, anogenital bölge ve diğer fleksural alanlara lokalize, parlak eritemli ekzematize plaklarla kendini gösterir. Palmoplantar, yüz ve mukoza tutulumu beklenmez.
Prognozu iyi olan ve ilacın kesilmesiyle hızlıca düzelen bir tablodur.
Eritema Multiforme / Stevens Johnson Sendromu / Toksik Epidermal Nekrolizis
İlaç erüpsiyonları içinde görülebilen bu 3 tablo devamlılık içeren bir hastalık spektrumunda yer alıp hayatı tehdit edebilecek kadar ciddi bir tablodur.
Genellikle ilaç alımından 1-3 hafta sonra başlarlar. Eritema Multiforme lezyonları hedef tahtası şeklinde morumsu renkte papül, makül veya veziküllerle karakterize bir tablodur. Palmoplantar, yüz, boyun, ekstremitelerin ekstansör yüzeylerinde, el ve ayak sırtlarında genellikle simetrik yerleşir.
Stevens Johnson Sendromunda ise nektorik merkezli eritemli maküller ve büller şeklinde görülüp epidermis dekolmanı (en dış deri tabakasının yerinden ayrılması) ile seyredip hayatı tehdit edebilen bir tablodur. Daha çok baş, boyun ve gövdede yerleşim gösterir. Nikolsky Bulgusu (Deri veya mukozaya kuvvetlice bastırılıp birkaç dakika veya saat sonrasında o bölgede hemorajik sıvı birikimi veya epitel-epidermis tabakasının soyulması) pozitiftir.
Toksik Epidermal Nekrolizis, subepidermal ayrılmanın vücut yüzey alanının %30’unu aşması sonucu meydana gelen klinik tablodur. Ateş, ağrı, hassasiyet, sistemik belirtiler, yaygın eritem ve epidermal ayrılma görülür. Genellikle aksilla ve kasıklardan başlayan bölgesel yanıcı tipte deri duyarlılığı ve eritemin ardından döküntü gözlemlenir. Kısa sürede gövdenin %30’undan fazlasında yaygın büller ve epidermal ayrılma gözlemlenir. Ayrılmanın ardından ortaya çıkan alanlarda ikinci derece yanık benzeri tablo görülür.
Sorumlu ilacın kesilmesi ardından yanık ve yoğun bakım ünitelerinde izlem sonrası iyileşmesi beklenen hastalarda, iyileşme 3-6 haftayı bulabilir.
İlaç Erüpsiyonu Tedavisi
İlk yaklaşım sorumlu görülen ilacın kesilmesidir. Eğer hayatı tehdit eden bir durum gelişme ihtimali varsa, o anlık acil olarak tanı konulana kadar hayati öneme sahip olmayan tüm ilaçlar kesilebilir.
Hafif ilaç erüpsiyonlarında topikal kortikosteroidler ve antihistaminikler çoğu zaman yeterli olurlar. Ama TEN benzeri şiddetli tablolarda hasta takibi yoğun bakım ünitelerinde yapılmalıdır. Elektrolit düzeltici müdahaleler, IVIG tedavisi gibi yöntemler kullanılabilir.
İyileşme sonrasında hastalar sorumlu ilaçlar veya bileşikler konusunda ciddi bir biçimde uyarılmalıdır.
Diğer hastalıklar hakkındaki yazılarımız için tıklayın.
Şizoid Kişilik Bozukluğu yazımızı okuyabilirsiniz.
Cilt Erüpsiyon Nedir?
Cilt erüpsiyon derinin soyulup dökülmesine verilen addır.
Fiks Eritem Nedir?
Fiks ilaç erupsiyonu genellikle deride eritem ve bül ile karakterize bir deri hastalığıdır. İlaç alındıktan sonra 30 dakika ile 8 saat arasında ortaya çıkar.
Kaynak: Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi MedScape MDPI Actas Dermo
Cevap Yazın